Adnan Menderes ve arkadaşları kabri başında anıldı

Fatih’te bunun anıt mezardaki törene İçişleri Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı.

Tören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği mesajın okunmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, “Türkiye, bundan 61 yıl önce, evvela demokrasi tarihimize kara bir gün olarak geçen 27 Mayıs 1960 darbesini, yaklaşık 1,5 yıl sonra da 16-17 Eylül 1961 tarihlerinde insanlık tarihine utanç levhası olarak kazınan Menderes, Zorlu ve Polatkan’ın idamlarının utancını yaşamıştır. Bilindiği gibi, “yeter söz milletindir” diyerek ülkemizi çok partili hayatın ilk somut neticesiyle, yani milli iradenin üstünlüğüyle tanıştıran Adnan Menderes, kısa sürede büyük bir demokrasi ve kalkınma hamlesi başlatmıştır. Bu dönemde, bir yandan ülkemiz uzunca bir süredir hasret kaldığı yatırımlara ve hizmetlere kavuşurken, bir yandan da milletimizi medeniyetinden ve tarihinden koparmaya yönelik uygulamalara son verilmiştir.

Milli irade yerine vesayete ve darbecilere dayananlar, bu demokrasi ve kalkınma atılımına ancak 10 yıl tahammül edebildiler. Darbeyle demokrasiyi katledenler, cezaevlerine tıktıkları Demokrat Partilileri her türlü insanlık dışı muameleye maruz bırakmakla kalmayıp, üç masum canı gözlerini kırpmadan darağacına gönderdiler. Önce Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı, ertesi gün de Başbakan Adnan Menderes’i idam edenlerin tek amacı, milli iradenin üstünlüğüne tüm kalbiyle bağlı olanlara gözdağı vermekti. Tarih, milletin iktidara getirdiği Menderes ve arkadaşlarını idam sehpasına göndererek halkın gönlünden silebileceklerini sananların ne kadar yanıldıklarını herkese göstermiştir. Bugün Türk Milleti, Menderes ve arkadaşlarını rahmetle yad ederken, ona bu zulmü reva görenleri çoktan nefret çukuruna gömmüştür.

Menderes ve arkadaşlarının akıbetini, milli iradenin üstünlüğünü için mücadele edenlere örnek gösterenler hala çıkıyor olsa da, milletimiz bu acı hadiseyi istiklaline ve istikbaline bağlılığının sembolü haline getirmiştir. Milletin adamları Menderes, Zorlu ve Polatkan’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbimden, milletimizi bir daha böyle bir imtihana mecbur bırakmamasını niyaz ediyorum. Menderes ve arkadaşlarının hatıralarını yad etmek üzere bir araya gelen hazirunu sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” ifadelerini yer aldı.

Törende konuşan Bakan Süleyman Soylu, “Eğer 60 yıl sonra biz buraya geliyorsak sadece şehit edilişleriyle alakalı değildir. Elbette önemlidir, elbette sahip çıkılmalıdır ama kişiliklerinin güçlü, kuvvetli ve bu ülkeye bıraktıklarıyla alakalıdır. Eğer elinize geçirirseniz İstanbul Emniyet Müdürü Oktay’ın hatıralarını okumanızı tavsiye ederim. Oğlunun yazdıklarını okumanızı tavsiye ederim. Neler çektiğini, Tevfik İleri’nin cezaevlerinde hangi işkencelerle karşı karşıya kaldığını… Benim ülkem bunu hakketmedi, İstiklal Madalyası’nın kahramanları bunu hak etmedi. Ama eğer bugün Türkiye’nin bugün ilerleme aşkı varsa, her türlü darbeye karşı bir mücadele kararlılığı varsa, 1960 darbesinin belki kitaplarda dahi okutulmamış gençlerin ay yıldızlı bayraklarla 15 Temmuz gecesi bütün meydanlara ‘hürriyet ve özgürlük bizim şiarımızdır’ diye çıkışları varsa, anneleri babaları ‘aman dikkat et oğlum’ dediğinde ‘ben memleketimi birilerinin müstemlekesi haline getirmem’ diye adım atıyorlarsa, bu bir ruh halidir.

Bu ruh halinin taşınması İstiklal Marşı’nda vardır, her 5 vakit okunan ezanda vardı. Annelerimizin, babalarımızın, abilerimizin secdeye eğildiğinde, ellerini semaya açtığındaki dualarında vardı. Rahmetli Özal, Allah nur içinde yatırsın, şehitlerimizi hangi anlayışla buraya getirmiş, o yıllar zor yıllardı, çok zor yıllardı. Aslında 1960 darbesinin fiili anlayışının devam ettiği yıllardı. Hangi anlayışla buraya getirmişse aynı zihniyet bu ülkede Cumhurbaşkanımızın şahsında devam etmektedir. Bu zihniyette kalkınma vardır, özgürlük vardır, millet vardır, medeniyetimiz vardır, değerlerimiz vardır, dünyaya söyleyecek sözü olan yetişmiş insanların ve milletin büyük iddiaları vardır” dedi.

Bakan Soylu, Vatan Caddesi’ne dikkat çekerek, “Adnan Menderes’in bu ülkeye kazandırdığı caddenin hemen önündeyiz. Vatan Caddesi’nin ve Barbaros Bulvarı’nı yaparken ‘buraya uçak mı indireceksiniz’ dediler, kıyameti kopardılar. Ama o düşüncenin bugünkü dalları da bugünkü anlayışı da o zihniyette ülkemizin yarınlarına büyük emanet bırakmak için bu mücadeleyi sergilemektedir. Vesayetten, nefretten, darbelerle geri bırakılmaktan, tekrar tekrar aynı senaryolarda figüran olmaktan kurtarmaya hep birlikte kararlı olmalıyız. Onun için her 16-17 Eylül’de burada olduk. Bundan sonraki 17 Eylüllerde de inşallah bizler ve bizlerden sonra gelecekler burada olacaklar” ifadelerini kullandı.

“HAFIZALARIMIZA KAZINAN O GÜLER YÜZÜ, NEZAKETİ VE ZARAFETİ ASLA SİLİNMEYECEK”

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “60 yıl geçti, koskoca 60 yıl. Adnan Menderes hala halkımızın gönlündeki, en müstesna yerde yaşamaya ve yaşatılmaya devam ediyor işte. Peki ya kalemini kırıp, darağacına mahkûm edenler? Ya Yassıada? Yassıada, Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek iradeleriyle artık Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yaşıyor. O yaslı ada ki, bugün artık bir özgürlük adası ve Adnan Menderes ile arkadaşlarının aziz hatıralarını yaşatmak için hür maviliklerin ortasında duruyor, durmaya da devam edecek. Merhum başvekilimiz Adnan Menderes’in ülkemize yaptığı büyük hizmetler unutulmayacak; hafızalarımıza kazınan o güler yüzü, nezaketi ve zarafeti asla silinmeyecek. Aziz milletimizin böylesine karanlık günleri bir daha asla yaşamaması dileğiyle, aramızdan ayrılışlarının 60. Yıl dönümlerinde, merhum başbakanımız Sayın Adnan Menderes ile Sayın Fatin Rüştü Zorlu ve Sayın Hasan Polatkan beyefendileri bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor” dedi.

Konuşmaların ardından anıt mezara karanfil bırakıldı. Bakan Soylu Aydın Menderes’in de kabrini ziyaret etti.